Marmara Denizi, 20 Ekim 2023 tarihinde 3,7 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Son dakika haberleriyle duyurulan bu gelişme, özellikle İstanbul ve çevre illerde yaşayan vatandaşlar arasında büyük bir şok yaşanmasına neden oldu. Saat 14:32'de meydana gelen depremin derinliği ise 10 kilometre olarak belirlendi. Bu tür sismik aktivitelerin sıklıkla yaşandığı bir bölgede yaşayan halk, depremin ardından sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdi.
Depremin merkez üssü avrupa yakasında yer alan İzmar Adası olarak kaydedildi. Anında vatandaşların yaşadığı panik, bazılarının evlerini terk etmesine neden oldu. Görgü tanıkları, depremin hissedildiği anlarda sarsıntının orta düzeyde olduğunu, bazı binalardaki eşyaların devrildiğini belirtirken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi deprem sonrası zarar gören yapılar hakkında bir saha taraması başlattı. Vatandaşlar sosyal medyada, “Böyle bir anı daha önce yaşamıştım, yine de tedirgin oldum.” ifadeleriyle kaygılarını dile getirdiler.
Uzmanlar, Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığını ve bu tür doğa olaylarının sıkça meydana gelebileceğini hatırlattılar. Kandilli Rasathanesi uzmanı Prof. Dr. Haluk Özener, "Bu deprem İstanbul için endişe verici. Fakat büyük bir depremin habercisi olup olmadığını anlamak için daha fazla sarsıntıya ihtiyaç var." dedi. Uzmanlar, vatandaşları panik yapmamaları konusunda uyararak, olası bir deprem durumunda alınması gereken güvenlik önlemlerine dikkat çekti. Oluşturulması gereken acil durum planlarının önemine vurgu yaparak, deprem anında neler yapılması gerektiğine dair önerilerde bulundular.
Marmara Denizi’nde sık sık meydana gelen bu tür depremler, bölge halkının her zaman bir ölçüde tedirgin hissetmesine neden oluyor. Bu durum, hem psikolojik hem de fiziksel olarak toplum üzerinde önemli etkiler yaratmakta. Depreme karşı hazırlıklı olmanın önemini düşünen uzmanlar, bu tür olayların birer alarm olduğunu ve bu alanda daha fazla bilgilendirme yapılması gerektiğini ifade ettiler.
Sonuç olarak, Marmara Denizi'nde meydana gelen 3,7 büyüklüğündeki depremin ardından, bölgedeki vatandaşların güvenliği ve olası hazırlıkların yapılması büyük önem taşımaktadır. İstanbul’da yaşayanların, doğal afetlere karşı bilinçlenmesi ve hazırlıklı olması gereken bir durum olduğu unutulmamalıdır. Devlet yetkilileri ve yerel yönetimlerin, bu konudaki çalışmalarını daha da hızlandırması gerektiği belirtilirken, insanların da kendi güvenlikleri için deprem konusunda bilgilendirilmesi ve farkındalıklarının artırılması önemlidir.