Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası ilişkilerde önemli adımlar atmaya devam ediyor. Son dönemde Türkiye'nin diplomatik hamleleri dikkat çekerken, Erdoğan, eski ABD Başkanı Donald Trump’a İstanbul’da nükleer müzakere masası kurulması önerisiyle gündeme damga vurdu. Bu teklif, Washington-Ankara ilişkileri açısından tarihi bir öneme sahip olabilir. Peki, bu gelişme ne anlama geliyor? İki ülke arasındaki ilişkiler nasıl bir seyir izleyebilir?
Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve dünya genelinde güvenliğin sağlanması açısından yapılan müzakereler, uluslararası politika açısından büyük bir öneme sahiptir. Türkiye, coğrafi konumu ve stratejik konumu itibariyle bu müzakerelerde arabulucu rolü oynamakta önemli bir pozisyondadır. Erdoğan’ın İstanbul’da nükleer müzakere masası kurma önerisi, Türkiye’nin bu alanda nasıl bir aktör olabileceğini göstermektedir. İki ülkenin liderinin bir araya gelerek bu tür önemli bir konuyu ele alması, hem bölgesel hem de küresel barışın sağlanmasında önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
İstanbul’un bu tür müzakereler için seçilmesi, Türkiye’nin diplomatik açıdan ne kadar köklü ve güçlü bir şehir olduğunu da ortaya koymaktadır. Tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan İstanbul, farklı kültürlerin bir araya geldiği bir merkez olma özelliğini taşımaktadır. Bu açıdan, müzakerelerin İstanbul’da yapılması, global aktörler için de simbiyotik bir anlam ifade etmektedir.
Erdoğan’ın bu teklifi, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği açısından da dikkat çekici bir boyuta sahiptir. Son yıllarda iki ülke arasında yaşanan gerilimler, özellikle S-400 savunma sistemi alımı ve diğer askeri işbirlikleri konularında yaşanan anlaşmazlıklarla gündeme gelmişti. Ancak, bu tür bir önerinin gelmesi, ilişkileri yeniden düzeltebilecek bir kapı aralayabilir. Trump'ın yanı sıra, Biden yönetiminin de İstanbul’da nükleer müzakerelerin gerçekleştirilmesine sıcak bakması durumunda, iki ülkenin işbirliğinde yeni bir sayfa açılabilir.
Erdoğan’ın nükleer müzakereler konusunda sunduğu bu teklifle, Türkiye’nin uluslararası politikalarda daha etkin bir rol üstlenmesi bekleniyor. Ayrıca, bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkiler de bu müzakerelerin sonucu olarak şekillenebilir. Herkesin dikkate alması gereken bir diğer nokta ise, bu tür müzakerelerde, Türkiye’nin ulusal çıkarlarının nasıl korunduğudur. Erdoğan’ın liderliğine bağlı olarak, Türk diplomasisi bu tür zorlu süreçlerde daha aktif bir rol üstlenebilir. Sonuç olarak İstanbul’da nükleer müzakere masası kurulması, hem Türkiye hem de ABD için tarihi bir başlangıç olabilir.
Kısaca, Erdoğan’ın Trump’a İstanbul’da nükleer müzakere önerisi, sadece iki lider arasında yaşanan bir diyalog değil, aynı zamanda küresel barışın sağlanmasına yönelik bir adım olarak da değerlendiriliyor. İleriye dönük neler olacağını hep birlikte göreceğiz ancak şurası kesin: uluslararası ilişkiler bir kez daha zorlu bir dönemden geçiyor ve Türkiye, bu süreçte daha görünür bir rol üstlenmeye hazırlanıyor.