Türk medyasının gündeminden düşmeyen Aleyna Çakır davası, 2023 yılında yeniden başlamasıyla birlikte dikkatleri üzerine çekti. Genç kadının ölümü, Türkiye’nin dört bir yanında şok etkisi yarattı. Aleyna Çakır’ın başına gelenlerin ardındaki sır perdeleri, komşularının ifadeleriyle bir nebze de olsa aralanıyor. Olayın yaşandığı günlerde mahalledeki komşular, kızın son günlerine dair çarpıcı detayları paylaştı. Bu ifadeler, polis soruşturmasına ve kamuoyuna ışık tutmayı vadediyor.
Aleyna Çakır’ın komşuları, genç kadının hayatının son dönemlerinde yaşadığı korkunç olaylara şahitlik ettiklerini aktardılar. Birçok komşu, son günlerde Aleyna’nın evinden yükselen acı çığlıklar ve gürültüler duyduklarını belirtti. Bir komşu, “Her akşam bağırışlar duyuyordum, ama ne olduğunu bilmiyordum. Bir gün, acı bir çığlık duydum ve hemen dışarı çıktım” diyerek yaşadığı dehşeti paylaştı. Diğer bir komşusu ise, Aleyna’nın evinden gelen kargaşanın sürekli olduğunu ve genç kadının evi dışarıdan izlerken gördüğü korkunç anları anlattı.
Komşuların ifadeleri sadece seslerle sınırlı değil. Bir komşu, “Kız yalnızdı ve çok korkmuş görünüyordu. İlişkisinde bir sıkıntı olduğunu anlamıştım fakat yardım etmek istedim.” şeklinde, Aleyna'nın yaşadığı kötü durumun izlerini çizdi. Komşular, olayların örtbas edilmemesi gerektiği konusunda hemfikir. Aleyna’nın sürekli izleniyor olmasının yanı sıra, bazı günlerde kapısının açık bırakıldığı ve dışarıdan birinin sürekli ona baktığı hissettiklerini aktardılar.
Aleyna Çakır’ın son günleri, onu tanıyanlar tarafından gözlemlenen bir dizi olayla doluydu. Mahalledeki genç kız, çevresindekilere göre oldukça neşeli ve sosyal biriydi. Fakat, son dönemdeki değişim herkesin dikkatini çekmişti. Bir komşu, "Önceden sürekli gülümseyen Aleyna, son zamanlarda çok içine kapanmıştı. İlişkisi ona zarar veriyordu" açıklamasında bulundu.
Olayın ortaya çıkmasından sonra Aleyna'nın ailesi, gerçekleri öğrenmek ve adalet arayışına geçmek için sosyal medyada etkili bir kampanya başlattı. Aile, gerçeğin peşinde koşarken, mahkeme duruşmaları da medyanın yoğun ilgisini çekmeye devam ediyor. Olayın seyrini değiştirecek yeni tanık ve delillerin ortaya çıkacağına olan umut da süregeldi. Herkes, bu trajedinin ardından genç bir yaşamın kaybedilmemesi için bir şeylerin değişmesini bekliyor.
Aleyna’nın hayatı için savaş, sadece onun fiziksel varlığı ile sınırlı kalmadı; aynı zamanda birçok insanın bu konuya dikkat çekmesi ve sesini yükseltmesiyle de eyleme geçti. Sosyal medyada #AleynaÇakır etiketi ile başlatılan kampanya, aslında her gün birçok aleyna’nın yaşadığı kötü koşullara dikkat çekmek amacıyla da bir araya geldi. Dava sürecinin devam etmesiyle birlikte, bu duruşmanın sonuçları da adaletin önündeki sınavlardan biri olacak. Aleyna Çakır davası, sadece bir insanın yaşam mücadelesi değil, aynı zamanda toplumun sesini bulması ve kadınlara yönelik şiddete karşı bir duruş sergilemesi için bir çağrı niteliği taşıyor.
Sonuç olarak, Aleyna Çakır davası, Türkiye’deki cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konularına dikkat çekmekte ve detaylarıyla gündem olmaya devam etmektedir. Mahalle sakinlerinin ifadeleri, adalet arayışındaki mücadelede önemli bir yere sahip. Mahkemenin alacağı kararın, benzer talepleri olan diğer kadınların ve toplumsal eşitlik mücadelesinin destekçisi olması umuluyor.