Özellikle son dönemde artan cinsiyet temelli saldırılar, bir kez daha tartışma konusu oldu. İki genç, meydana gelen bir olayda, "Abinin selamı var" denilerek etek giymeye zorlandılar ve ardından darp edildiler. Bu üzücü durum, sadece fiziksel bir saldırının ötesinde, toplumsal cinsiyet rolleri ve önyargıları hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.
Olay, geçtiğimiz cumartesi akşamı bir alışveriş merkezinin otoparkında meydana geldi. İki genç, alışveriş yaptıktan sonra arabalarına doğru ilerlerken, tanımadıkları üç kişi tarafından saldırıya uğradılar. Saldırganlar, gençlere yönelik hakaretlerle birlikte "Abinin selamı var" diyerek, onları alaycı bir şekilde etek giymeye zorladı. Saldırganlar, gençlerden biri etek giydikten sonra, diğerine de aynı şeyi yapması konusunda baskı yaparak fiziksel güç kullanmaya başladılar.
Saldırı, çevredeki diğer insanların yardımıyla kısa sürede sonlandırıldı. Ancak gençlerin yaşadığı travma, bu tür olayların ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Saldırganların kimliği hala araştırılmakta, bu durum ise toplumda bir korku ve güvensizlik ortamı yaratıyor.
Bu tür olaylar, toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında ne kadar yol almamız gerektiğini ve toplumsal önyargıların ne denli kalıcı olduğunu gösteriyor. Gençlerin yaşadığı bu zor durum, sadece bir saldırı değil, aynı zamanda geleneksel cinsiyet rolleriyle yüzleşme ve bu rolleri sorgulama ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Toplumda cinsiyet kimlikleri ve bu kimlikler etrafında dönen önyargılar, gençlerin kendilerini ifade etme biçimlerini önemli ölçüde etkileyebiliyor.
Türkiye gibi toplumlarda sıklıkla karşılaşılan bu tür saldırılar, cinsel kimlik ve cinsiyet rolleri etrafında oluşturulan kalıpların ne denli zararlı ve tehlikeli olduğunu ortaya koymakta. Herkesin kendini olduğu gibi ifade etme hakkı varken, bu tür baskılar, bireylerin özgürlüklerini kısıtlamakta ve toplumsal yaşamda büyük olumsuzluklar doğurmaktadır.
Olay, gençlerin ve toplumun cinsiyet eşitliği konusunda daha ileri adımlar atmasını sağlamalı. Eğitim, bilinçlendirme kampanyaları ve toplumsal farkındalık projeleri gibi yöntemler, bu tür olayların önüne geçilmesi açısından son derece önemlidir. Gençlerin, cinsiyet temelli şiddete karşı duracak bilgi ve araçlarla donatılması, gelecekte benzer olayların yaşanmaması adına kritik bir rol oynayacaktır.
Sonuç olarak, "Abinin selamı var" diyerek saldırıya uğrayan gençlerin hikayesi, sadece onların yaşadığı bir acı değil, aynı zamanda toplumun cinsiyet eşitsizliği ve önyargılarıyla yüzleşme fırsatıdır. Bu tür vakaların yaşanmaması için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekmektedir. Barışçıl, adil ve eşit bir toplum için savaşmak, hepimizin görevidir.