İstanbul'da yaşayan 35 yaşındaki Elif Yıldız, meme kanserinin hiç beklemediği bir hızla tüm vücuduna yayıldığını ve bunun da bir "sessiz katil" olduğunu ifade etti. Meme kanseri, dünya genelinde kadınlarda en yaygın görülen kanser türlerinden biridir. Ancak, her ne kadar farkındalık artırılmaya çalışılsa da, bu hastalığın aslında ne kadar sinsi ve tehlikeli olduğu birçok kişi için hâlâ bilinmiyor.
Elif Yıldız, 2022 yılının başlarında meme kanseri teşhisi konulduğunda henüz 34 yaşındaydı. İlk başta sadece meme bölgesinde bir kitle olduğunu düşündü, fakat hastalık ilerleyerek akciğerlerine ve karaciğerine sıçradı. Yıldız, "Harekete geçmek için çok geç kalmıştım. Kontrollerimi aksattım ve durumu göz ardı ettim. Şimdi bu tehlike ile yüzleşmek zorundayım" diyerek yaşadığı süreci anlattı. Bu, pek çok genç kadının da karşılaşabileceği bir durum. Özellikle genç yaşta meme kanseri riski göz ardı ediliyor; oysa erken teşhis, hastalığın tedavi sürecinde büyük bir fark yaratabiliyor.
Elif Yıldız, yaşadığı bu çetin sürecin ardından hayatta kalma mücadelesini yeni bir amaç haline getirdi. Meme kanseri hakkında farkındalık yaratmak ve diğer kadınları uyarmak amacıyla sosyal medya platformlarında etkili bir kampanya başlattı. "Bu hastalığın yalnızca yaşlı kadınları tehdit ettiğini düşünmeyin. Özellikle genç kadınlar da risk altında. Bunu değiştirmek zorundayız" diyor. Yıldız, meme kanseriyle mücadelede erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurgularken, kişisel deneyimlerini paylaşarak kanser hakkında daha fazla insanı bilinçlendirmeyi hedefliyor.
Meme kanserine dair özellikle genç kadınlarda farkındalık yaratmak için pek çok kuruluş çeşitli kampanyalar düzenliyor. Mamografi ve ultrason gibi tarama tekniklerinin düzenli aralıklarla yapılması gerektiğinin altı çiziliyor. Elif, bu yöntemlerin her kadının yaşamında vazgeçilmez bir yer tutması gerektiğine inanıyor. Beslenme, egzersiz ve düzenli sağlık taramaları gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarının ise kanserle mücadelede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.
Son olarak, Elif Yıldız, yaşam mücadelesini sürdürerek diğer kadınlara ilham olmayı sürdürüyor. "Sesimi duyurmak ve bu hastalıkla yüzleşen herkesle dayanışma içinde olmak istiyorum. Meme kanserine dikkat çekmek, genç kadınları bilgilendirmek ve bu sinsi hastalığın farkında olmalarını sağlamak benim misyonum" dedi. Bu tür hikayeler, kanserin yalnızca fiziksel değil, ruhsal açıdan da ne denli etkili olabileceğinin bir örneğini sunuyor.
Unutulmamalıdır ki, her kadın kendi sağlığını korumalı ve ihmal etmemelidir. Çünkü her bilinçli adım, hayat kurtarabilir. Elif gibi cesur kadınlar, yaşadıkları zorlukları aşarak seslerini duyurmayı başarmakta ve bu yolda diğer kadınlarla dayanışma içinde olmaktadır. Kanser, yalnızca bir hastalık değil; aynı zamanda birçok insanın hayatını değiştiren, dönüşümler yaratan bir süreçtir. Elif Yıldız’ın hikayesi, bu konuda bir farkındalık yaratmak için güçlü bir çağrı niteliği taşımaktadır.